Cerrahların hastalarına söylemek istemediği sırlar
Bir gün aniden hastalandınız, ya da uzun süren şikayetler sonucu hastaneye başvurdunuz,çeşitli tahliller yapıldı ve doktorunuz ameliyat olmanız gerektiğini söyledi…
Çoğu hastalığın tek çaresi olan ve günümüzde son derece gelişmiş cerrahi tekniklere rağmen ameliyat olma fikri, 7’de 77’ye herkesi tedirgin ediyor. Rahmetli annem (Adile Demir) tüm cerrahların, çok basit olarak nitelediği tiroid ameliyatı olmak için tam 3 kez ameliyat masasına yatmıştı…İlk ikisinde korkusu ameliyata geçit vermemiş,tansiyonu yükselmişti…Ancak üçüncü kez kuvvetli yatıştırıcılarla ameliyat olabilmişti. Ameliyat sonrası şifaya kavuştu,başka hastalıktan kaybettik…
Ameliyattan neden bu kadar korkuyoruz? Bu sorunun cevabı çok çeşitli olabilir. Peki bu korku ameliyatı yapacak cerrahınızı çok iyi tanımıyor ya da ameliyatla ilgili hiçbir ayrıntıyı bilmiyor oluşunuzdan kaynaklanabilir mi? İşte bu dosyada sizlerin zihninizi biraz olsun açmak istiyoruz…Cerrahların kimseye söylemek istemediği sırları sizler için derledik…
ABD’de yayınlanan bir dergide okumuş ve çok etkilenmiştim, şöyle diyordu: Cerrahlar, hayatımızın neredeyse onların iki eline bağlı olduğu kişilerdir. Ama pek çoğumuz, saçımızı kesen kuaförlerimizin hayatını, bedenimizi kesen doktorlarımızdan daha iyi biliriz.’’
CERRAHLARI EN İYİ KİM BİLİR?
‘’En iyi hekimi gene hekimlerin bildiğini düşünüyorum. Çünkü kendi camiamız içinde bir hekim hakkında fikir sahibi olmak istediğimizde mutlaka o kişinin en yakınlarına ve o alandaki kişilere danışırız ve bu bize oldukça önemli bir geri bildirim verebilir.’’ Doç.Dr.Halil Coşkun- Genel Cerrahi Uzmanı
‘‘Yurt dışında cerrahları izleyen bağımsız kuruluşlar vardır. Bunlar ameliyat sonrası hastaların durumlarını cerrahtan bağımsız olarak takip eder ve yayınlarlar.. Bizim ülkemizde ise böyle kurumlar yok. Cerrahlarla ilgili bilgiyi birkaç kaynaktan öğrenebiliriz. Birincisi daha önceden benzer teşhisi olan ve benzer ameliyatları olan hastalardan.İkincisi, ilgili cerrahın meslektaşları tarafından bilinirliği.Üçüncüsü, ilgili cerrahın çalışma arkadaşları, asistanları, hemşireleri. Dördüncüsü, patologlar. Özellikle kanser cerrahisi ile uğraşan cerrahların ameliyatlarındaki kanser kontrolü ile ilgili bilgileri pataloglardan öğrenilebilirler.’’ Prof.Dr.Mevlana Derya Balbay- Üroloji Uzmanı
‘‘Cerrahi sanatına eli yatkın (eli iyi), mesleki öğrenim eğrisini tamamlamış , komplikasyon oranları düşük ,ulaşılabilir, tecrübesi fazla olan ama en önemlisi iyi, vicdanlı ve merhametli olan kamil insana, iyi cerrah denir. En iyi cerrahı, zaman tayin eder.’’ Prof.Dr.Yunus Yavuz-Genel Cerrahi Uzmanı
İŞTE CERRAHLARIN SIRLARI…
(Çok sayıda cerrahla görüşülüp, yurtdışı yayınları taranıp ,tecrübelerden yola çıkılarak derlenen bu sırlara tüm samimiyetleri ile katkı sağlayan doktorlara sonsuz teşekkürler…)
-. Artık cerrahlar da kendi içinde spesifik bölümlere ayrılmışlardır, cerrahın hastalığınızla direkt ilgilenen alanda çalışıyor olmasına dikkat edin.
-. İnternet tek başına yeterli olmasa da ameliyat olacak kişi için iyi bir referans oluşturabilir.
-Medyada çok görünen cerrah en iyi cerrah demek değildir.Hiçbir medya aracında boy göstermeyen mükemmel cerrahların var olduğunu bilin.
-Hastalar bazen birçok merkezi gezerler ve ikinci veya üçüncü görüşler alırlar. Birden fazla cerrahın fikrini alırlar , bu durumun çoğunlukla kafa karıştırıcı olduğunu unutmayın.
-Her zaman ameliyat sonrasındaki tedavilerinizin kim tarafından yürütüleceğini öğrenin.Ameliyat sonrası tedavileri genelde asistanlar üstlenir.
-Operasyon öncesi randevunuza mutlaka bir yakınınızla gidin. Bu durum doktorunuza, bir ailenin parçası olduğunuzu hatırlatır.
– Anestezi doktorunuzun kim olacağını, kim tarafından uyutulacağınızı, hangi anestesiztin iyi olacağını mutlaka sorun. Hatta bazı hastanelerde anestezi doktorunuzu bile seçebilirsiniz.
-Tek bir patoloji raporuna güvenmeyin. Doktorunuz bir aksilik fark ederse, başka bir laboratuvara parçalarınızı tekrar gönderin.
– Ameliyat sırasında karşılaşılabilecek komplikasyonlar konusunda mutlaka doktorunuzdan bilgi edinin.
-Her zaman cerrahi dışındaki tedavi yöntemlerini sorun. Ve eğer ameliyat gerekirse bile ne kadar süre içerisinde olmanız gerektiğini öğrenin. Çünkü cerrahlar meşgul insanlardır ve ameliyat etmeyi severler.
-Operasyonların pek çoğunun gereksiz yapıldığını unutmayın. Bu aslında doktorları ilgililendiren bir mevzu değildir.Bazı özel hastaneler doktorlara daha çok işlem ve ameliyat yapmaları konusunda baskı uygulayabilmektedir.
-Acil durumlarda hastanın tedavisini zorlaştıracak şekilde vakit kaybettirecekse tek cerrahın kararına güvenmelisiniz.
-Bazı hastalıkların tanıları zordur. Benzer hastalıklarla birbirlerinden ayırt edilmesi zor olabilir, uzun incelemeler gerekebilir.
-İyi bir hekim meslektaşları hakkında ileri geri konuşmaz. Eğer bir hekim konuşmasına başka bir hekimi kötüleyerek başladıysa, ona güvenmeyin.
-Tam donanımlı bir hastanede ameliyat olmamak intihar etmekle eşdeğerdir.Tam donanılmlı hastane anestezi ekibinin deneyimi,ameliyathanenin donanımı ve yoğun bakım ünitesisinin olması ile ölçülür.
-Komplikasyonunun olmadığını söyleyen cerrah ya yeteri sayıda ameliyat yapmıyordur, ya da yalan söylüyordur. Komplikasyonları azaltmak mümkün ama tamamen ortadan kaldırmak imkanzsızdır.
-Cerrahların iyi dinlenmiş olması ameliyattaki başarıyı artırır.
Nöbet koşulları ağır cerrahların çalışma koşulları ise ne yazık ki çok kötü durumda. Uykusuz ve yorgun ekipler kendi sağlıklarını riske atmaktadırlar. Nöbet sonrası performansın düştüğünü gösteren çok sayıda yayın vardır. Yunus Yavuz
-Cerrahların en iyi para kazandıkları dönem 45-60 yaşları arasıdır.
Cerrahların kazançları birçok kişinin gözüne batmakta ve rahatsızlık uyandırmakta. – Osmanlı’da hekimlerin üç şeye sahip olmaları temin edilirmiş: hatrı sayılır bir gelir, çok güzel bir eş ve sizin kalitenize yakışır bir ev…Bu sayede hekimlerin mutlu olması sağlanırmış. Yunus Yavuz
-Cerrahlar robot değildir. Olup bitenler onları çok etkiler.
Antidepresan kullanarak veya aşırı alkol tüketerek rahatlamaya çalışan cerrahlar vardır. Ne yazık ki günlük hayattaki sorunlarımızı eve de taşırız. Bir komplikasyon veya daha kötüsü bir hastanı kaybı bizi çok üzer. Elimizde olmayan nedenlerle bile olsa hastamızı kaybetmek büyük bir strestir. Bunların üstesinden geldiğimizi sanırız ama bu genellikle bize kalp damarlarımızda daralma, mide ülseri, çeşitli kanserler veya yüksek tansiyon olarak geri döner. Bu zorluklardan dolayı cerrahların hobileri çoktur. Yunus Yavuz
Yorum yok